gurlenmahallesi.tr.gg
   
  GÜRLEN MAHALLESİ
  KÖYÜMÜZÜN TARİHİ
 






CumakayalI Köyü yardImlaşma ve dayanIşma derneğİ

     Sinop ili Saraydüzü ilçesi Cumakayalı Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, kısa adıyla Cumakayalı Derneği 2005 yılında kuruldu. Derneğin 150 üyesi bulunmakta olup şubesi bulunmamaktadır. Dernek merkezi İstanbul - Ümraniye’dir.

    Derneğin Amacı:

    Köylülerimiz arasında birlik ve beraberliği sağlamak, köyümüzün ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmasına katkıda bulunmaktır.

    18 yaşını bitirmiş, yasal engeli olmayan her Cumakayalı nüfusuna kayıtlı derneğe üye olabilir ve çalışmalarına katkıda bulunabilir. Üye olmak isteyenlerin Yönetim Kurulu Başkanlığına yazılı başvurması gerekiyor.

    Derneğin yapısı, organları ve görevleri ile ilgili daha detaylı bilgi için tüzüğe bakabilirsiniz.

     CUMAKAYALI KÖYÜ TARİHİ

    Cumakayalı Köyü 1990 yılına kadar Boyabat ilçesine bağlıydı. 1990 yılında Saraydüzü’nün ilçe olmasıyla buraya yakınlığı sebebiyle Saraydüzü’ne bağlandı.

    Boyabat çok eski bir yerleşim yeridir, M.Ö. 600’lü yıllarda kurulduğu sanılmaktadır. 

    Boyabat yöresi, Danişment Hükümdarı Gümüş Tekin tarafından Türk idaresine katılmıştır. Candaroğlu döneminden sonra nihayet 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet döneminde Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Osmanlı döneminde Kastamonu sancağına bağlı bir kadılıktır.

    Boyabat ve bazı köylerinde Osmanlıdan kalma birçok esere rastlanmaktadır. Cuma Köyü Camisi bu dönemden kalmadır, Fatih ordusuyla Trabzon seferine giderken bu bölgeden geçmiş ve burada ordusuyla namaz kıldığı bilinmektedir.

    Cumakayalı Köyü arazisi içinden çayın geçmesi ve topraklarının verimli olması nedeniyle her zaman bir yerleşim yeri olmuştur. Su borularının döşenmesi sırasında ve inşaat kazıları çalışmaları esnasında çıkarılan küpler, mezarlar buranın eski bir yerleşim yeri olduğunu kanıtlar.

    16. yüzyıl (1530 tarihli) Kastamonu Tapu Tahrir Defterindeki Boyabat köyleri bölümü incelendiğinde şimdiki köylerin birçoğunun ismi geçmektedir, Cumakayalı ismine rastlanmamaktadır, ancak Sevindikderesi ve Söğütlü isminde köylerin adı geçmektedir, şimdi ise bu isimde Boyabat ve Kastamonu’ya bağlı bir yer bulunmamaktadır.

    Sevindikbaba adında bir Allah dostunun, mübarek zatın türbesinin olduğu yine  Sevindağ (Sevindoğ) adındaki  dağımızın eteğinde oluşumuz ve diğer mahallemizin Söğütlü ismiyle anılması  büyük ihtimalle köyümüzün o  dönemlerdeki adının  bu olduğudur.

    Araştırmalar ve yaşayan büyüklerimizin naklettiğine göre, köyümüzdeki bazı ailelerin 1890 yıllarda , Erkeç, Karaağaç,Çiftlik  köylerinden geldikleri bilinmektedir.Bu köylerin adı 16. yüzyıl Kastamonu Tapu Tahrir Defteri kayıtlarında geçmekte ve bu köylerin Türkmen köyü olduğu yazılıdır.

    11. yüzyılda Orta Asya’dan göç eden ve göçebe hayat süren oğuzlar, İran’dan geçerek Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya geldiler. Burada eski hayatlarını aynen devam

Ettirdiler. İlk zamanlarda Türkmen adıyla anılan Oğuzların bir kısmı yerleşik hayata geçti ve Türkmen adını aldı. Anadolu’nun İslamlaşıp-Türkleşmesi sırasında Oğuz boyları Anadolu’nun her tarafına yayıldılar.

    Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan ve mevsimine göre ova ve yaylalarda oturarak hayatlarını devam ettirmişlerdir.

    Köyde yaşayan ailelerin soyadı farklıda olsa biraz incelendiğinde kız alıp vermenin  de etkisiyle aslında yakından uzaktan mutlaka bir akrabalık, hısımlık olduğu görülecektir.

     DOĞAL GÜZELLİKLERİMİZ

    Köyümüz henüz keşfedilmemiş doğal güzelliklere sahiptir. Ergek ismiyle anılan vadimiz, her mevsim gürül-gürül akan çayı, yükselen yeşili, geniş düzlüğüyle, insana huzur ve ferahlık vermektedir.

    Verimli arazimiz her türlü sebze, meyve yetiştirmeye uygundur. Lahanamız meşhurdur, en iyi lahanayı biz yetiştiririz.

     Maalesef günümüzde çoğu köy gibi, ekonomik yetersizlikler, tarım ve hayvancılıkta emeğin karşılığını alamama, geri kalmışlık, hizmetin köylere götürülemeyişi yüzünden birçok insanımız köyünü terk etmek zorunda kalmıştır.

  1.      İstanbul-Ankara gibi büyük şehirlerde çok sayıda işçi, memur, esnaf ve işadamlarımız vardır.

    Şehir hayatından sıkılan, bunalan insanımız köyünü unutmamış olup köyüne karşı büyük bir sevgi duymaktadır. Bayram tatilini, yaz tatilini köyünde geçirmektedir.

    Köyün Yaylası: Kargı sınırları içerisindeki Yemişli Köyü’ne 3-4 km. uzaklıkta, Kızaklar adı ile anılan mevkidedir. Cuma Köyü yaylası ile aynı yayladır. Hatta  yayla çoğunlukla “Cuma Köyü yaylası” olarak bilinir.

                                                                      Nevzat ERDOĞAN

 
  Bugün 14 ziyaretçi (17 klik) kişi burdaydı!